Haftaiçi iş çıkışı, günün yorgunluğunu atmanın en güzel yolu, Tünel´de Kave´de çok eski bir dost ile sohbet eşliğinde kahveleri yudumlamak
Eski yıllardaki gibi Nisan ayı havası olsa ve dışarısı ısınmış olsaydı daha da güzel olabilirdi elbette ama bunu da bulamayanlar var diyerek İstiklal caddesinde akşam yemeği için makarnası ile meşhur Kagi adlı cafeye doğru yol aldık. Diyet yapanlar için kepekli makarna alternatifi olmasa da makarnaları hakikaten lezzetli.
Dedikodularımızı tamamladıktan sonra sıra, Yunan ve Türk müzisyenlerden oluşan Café Aman´ı dinlemeye gelmişti. İlk defa içinde bulunduğumuz ortamda yaş ortalamasına bakıldığında en genç görünenler olmanın verdiği tatlı hisle :), evli çift solist, kanun, ud, keman, buzuki ve gitar çalan üyelerden oluşan grubun sahneye çıkmasını bekledik. 1920´li yıllardan günümüze, rembetikoları, Anadolu´nun kökenli şarkıları ve ritimleri ile harmanlayarak repertuar oluşturan grubu, kesinlikle rakı ve meze eşliğinde izlemekte fayda var
Ayakta konserlerini izlerken eksikliklerini hisettiğimizi itiraf etmeden geçemeyeceğim
Müziği dinlerken ayrıca, çok sevdiğim ve her zaman gitmekten zevk aldığım Cunda´yı da ne kadar özlediğimi farkettim, bir an evvel Cunda gezisi planlamam gerekecek sanırım, tam da ‘plansız yaşa’ kavramını sorgularken gene plan planlıyor olmam enteresan tabii 🙂
Sonuç olarak, “Fasl-ı Rembetiko” olarak tanımladıkları tarzıyla müzik yapan Café Aman´ı, eğer meyhane müziği dinlemekten zevk alıyorsanız, zevkle dinleyebilirsiniz.