Hem ‘İşçi Bayramı’ hem de ‘Bahar Bayramı’ olarak kutlanan 1 Mayıs, en sonunda baharı getirdi sanırım… Soğukların dindiği ve güneşin kendini gösterdiği güzel bir gün geçirdik aynı zamanda Annemin doğumgünü olan Pazar gününde.
Her zaman arkadaşlarla trekking yapılır diye bir şart yok ya, bu sefer de doğa yürüyüşünün mini versiyonunu Bayramoğlu´nda ailecek yapalım dedik hem temiz hava almak için hem de doğumgünü kutlaması için
Yani pasta üstüne yürüyüş, ne kadar sağlıklı olabilecekse artık
Doğumgünü çocuğu ben olmasam da sabah uyandığımdan beri, Özhan abimlerin gönderdiği meyve çiçek sepetinin büyük bir çoğunluğunu sabah sabah aç karına yiyen benim, daha sonra Osman abimlerin getirdiği pastadan yiyen gene benim, ve az önce meyve sepetinden çikolata kaplı çilekleri birer birer götürmeye devam eden yine benim 😦 Artık durma vakti geldi sanırım 🙂
Bahçede çimenlerin üzerinde biraz dinlenme, biraz minik yeğenim Yaman ile koşturmaca, ardından güzel bir yürüyüş, sahilde denizin mis kokusunu içimize çekiş ve bol oksijen depolaması nedeniyle tatlı bir yorgunluğun üstümüze çöküşü ile son bulan günümüz oldukça keyifli geçti..…
Tüm koşturmacalarımız arasında, Yaman´ım, çektiğim fotoğrafların her birinde o güzel gülümsemesini ve mum gibi duruşunu da esirgemedi benden :)Bugünden fotoğraflarımı da anı olsun diye yazıma ekliyorum.
Bugün yapmış olduğumuz sohbetler arasında ayrıca gündeme gelen bir konu dikkatimi çektiği için de sizlerle paylaşmak istiyorum. Üsküdar´da Harem´e doğru ilerlerken sahilde bulunan Şemsi Ahmet Paşa Külliyesi´nin diğer adının Kuşkonmaz Camii olduğunu biliyor muydunuz? Kuşların hiç pislemediği bu camii ile ilgili biraz internette araştırma yaptığımda şöyle bir hikaye buldum. Rivayete göre Şemsi Paşa çok titizmiş. Sokollu’yla da rakip olan paşa bir gün vezire, “Senin külliyeye kuşlar pislemiş” diye takılmış. Vezir de “Gökyüzüne açık olan her mekan kuşlardan nasibini alır” diye cevaplamış paşayı. Şemsi Paşa, adına bir cami yaptırmayı planladığında Sinan’a gidip hiç kuşların konmadığı bir yer olup olmadığını sormuş. Sinan da Üsküdar’da kuzey ve batı rüzgarlarının kesiştiği bir derya kıyısı bulunduğunu ama denize doğru kayma riskinden dolayı bir mekan inşa etmenin zor olduğunu söylemiş. Ama paşanın ısrarını kıramamış ve Kuşkonmaz Camii’ni yapmış.Bana oldukça enteresan geldi, ziyaret edilecek yerler listesine alındı bile 🙂