Yıllar evvel annemler ile Bursa´ya akrabalarımızı ziyarete gittiğimizde sırf temiz hava almak ve azıcık kar ile oynamak için çıktığımız ve Intel´de çalıştığım dönemde takım aktivitesi amacıyla gittiğimiz Uludağ´a ilişkin hatıralarımda kalan sadece Bursa´ya indiğimizde yediğimiz, 1 porsiyonu dahi bitiremeyip babama kalan leziz İskender kebap – ileride 2,5 porsiyonu tek başıma bitirebileceğimi nereden bilebilirdim ki
– ile board öğrenmek için aldığımız 1 saatlik ders ve ardından gelen debelenmelerim… Ve yıllar sonra Kartalkaya yerine değişiklik olması için Uludağ´a gidelim dedik ama bu sefer debelenmek için değil board yapmak için 🙂 Sibel ve Berk ile birlikte sabahın erken saatlerinde terkettiğimiz İstanbul´dan Uludağ´a varışımız yaklaşık 3,5 saat sürdü. Board malzemelerimizin olmayışı ve kiralama bedellerinin daha uygun maliyetlerde olması sebebi ile 1. bölgede arabamızı parkedip hemen kendimizi board kiralama dükkanında bulduk…. Evet boardlar kiralandı, üstler değişildi, sıcak çaylar içildi.. Dışarısı -14 derece.. Normalde sıcak tutan giysiler yeterli gelmiyor gibi, parmaklar daha kaymaya başlamadan dondu sanki derken Sibel imdadıma yetişti ve sıcaklık veren ‘ısınmatik el sobası’ – ismini uydurdum 🙂, ismini bilen varsa lütfen not olarak yazabilirseniz sevinirim
– sayesinde gün boyunca eller sıcacık kaldı… Skipass´ler alındı, eskiden 1. bölge ve 2. bölge için ayrı ayrı skipass alınırken artık tek bir ski pass ile her 2 bölge arasında dilediğinizce geçiş yapabiliyorsunuz. Telesiyej´e bindiğimiz ana kadar dondurucu soğuk haricinde herşey pürüzssüzdü. Masmavi bir gökyüzü, bembeyaz pamuk gibi pistler bizi bekiyordu… Desem de telesiyej ile yolun sonunda bizi bekleyenden habersizdik 😦 Herzamanki gibi aynı hatayı yapmıştım, boardun bağlamalarını kontrol etmemiştim 😦 Bunun defalarca başıma gelmiş olmasına ragmen gene aynı hatayı yaptığım için kendime kızma duygusu, pistleri tanımadığım için bizimkilerden ayrılmam durumunda acaba onları nerede bulacağım kaygısı, soğuğun acısı derken aynı telesiyejle aşağıya inmek durumunda kaldık. İşte o anda artık kendi malzememi almam gerektiğini bir kere daha idrak etmiş oldum.. Akılsız başın cezasını ayaklar çeker derler ya, işte bu çok yerinde olur, zaten zaman kaybettik, gereksiz enerji sarfettik, bir de üstüne kiralayan kişinin ‘bunu sen yapmışsın, biz her gece bunları kontrol ediyoruz’ demesi de cabası oldu. Daha ayağıma takamadığım şeyi nasıl bozabilirdim acaba? Neyse boardlar yenilendi, bu sefer denendi elbette
Ve ekip artık kaymaya hazırdı bundan sonra herşeyin sorunsuz olacağını düşünerek pistlere hakim Berk´i takip edip nihai amaç 2. bölgeye geçmekti. Ama bu etap oldukça çetin geçti, bir sonraki gelişimde muhtemelen sorunsuz olur ancak bu aşama sırasında yaşayacaklarınız Uludağ´dan nefret ettirebilir size ki ben nefret ettiğimi, hiç sevmediğimi, neden Kartalkaya´ya değil de bu tuhaf
yere geldiğimi sorgularken sonunda 2. bölgeye vardık ve işte tam bu noktada Nefret bir anda Aşk´a döndü… Uçsuz bucaksız alabildiğine bembeyaz pamuk gibi pistler… Oldukça hızlı çalışan telesiyejler… Kuşaklı, Maden, Beden Terbiyesi pisti derken defalarca kayarken günün nasıl geçtiğini farketmeden saat 3
oluvermişti bile. Ve Aşk´tan yeniden Nefret´e geçme zamanı gelmişti. Zorunda kalmadıkça T-bar ile çok fazla içli dışlı olmayı tercih etmesem de dönmek için önümde oldukça dik bir yerden T-bar ile çıkmak vardı, neyse ki 2.denemede yukarıya çıkabilmiştim. Keşke hep Aşk´ta kalabilseydim diye düşünürken geri döndüğümüzde gördüğümüz manzara da eve dönüş yolunun uzun olacağını gösteriyordu. Evet günübirlik için biraz uzun zaman alabilir, feribota binmek için saatlerce sıra bekleyebilirsiniz – ya da önceden gideceğiniz belli ise hızlı feribot yöntemini de kullanabilirsiniz, en azından feribot sırasında zaman kaybetmezsiniz – , uykusuz kalabilirsiniz, ama gün içinde o Aşk´ta kaldığınız sure hepsine katlanmaya değer. Bu tür aktiviteleri yapmak için sahip olduğumuz enerjiyi hiçbir zaman kaybetmemeyi ve etrafımızda da her zaman bu pozitif enerjiye sahip arkadaşlarımızın olmasını diliyorum.
Uludağ Kayak pistleri:
Beden terbiyesi Telekoltuk (Beden Terbiyesi Kuşaklı) = 1050m – Orta,Zor
Kuşaklıkaya Telekoltuk (Kuşaklı) = 1200 m – Zor
Tutyeli Telekoltuk (Grand Yazıcı Tutyeli) = 1400 m – Orta
Belvü Telekoltuk (Belvü) = 900 m – Kolay
Yazıcı Teleski (Grand yazıcı İtalyan Yokusu) = 650 m – Kolay
Garan Teleski (Garan) = 1300 m – Orta
Alkoçlar Teleski (Ergün) = 800 m – Orta
Karkay Telekoltuk (Karkay) = 700 m – Kolay
Ağaoğlu Telekoltuk (Osman Yüce) = 650 m – Orta
Yazıcı Telekoltuk (Yazıcı) = 1175 m – Kolay
Beceren Teleski (Beceren) = 900 m – Kolay
Kervansaray Telekoltuk (Kervansaray) = 1100 m – Orta
fahri Telekoltuk (Fahri) = 1100 m – Orta
Volfram Detachable Lift (Maden) = 1989 m – Zor
Baia Teleski (Baia) = 500 m – Kolay
Karinna Teleski (Karinna) = 500 m – Kolay
Kartanesi Teleski (Kartanesi) = 500 m – Kolay
Mandıra Teleski (Mandıra) = 500 m – Kolay
Kırkgözler Teleski (Kırkgözler) = 500 m – Kolay