Ekin anaokulunda en yakın arkadaşlarından birinin vasıtasıyla yüzmeye başladı Ekim ayının başında… O güne kadar biz ebeveynleri olarak, arka sokağımızdaki tenis kursuna yazdırmaya çalışıyorduk, en az 2 kere kapısından döndük, yoook istemiyorum ağlamalarına dayanamadığımız için de pes ettik, dedik ne zaman kendi canı spor aktivitesi isterse o zaman tekrar deneriz, zorlamayalım… Bunu derken de içimdeki ses şunu söylüyordu, yaşıtları nasıl ikna oluyordu hemen bu tür spor aktivitelerine, bizimkinde bir hata mı yapıyoruz diye içsel sorgulamaların ertesi haftasında, bizimki geldi dedi ki, ‘Utku, yüzmeye gidiyor, babası beni de götürebilirmiş’…Ve işte o an gelmişti, içinden gelmişti, o haftasonu yüzmeye başladı, bize de göründü Şerifali yolları tabi 😊 Yüzme dersi için ücretimizi hocamıza öderken hocanın söylediği tek bir cümle de bende bir anda aydınlanmaya sebep olmuştu. Çocuğunuz için yaptığınız yatırım hayırlı olsun… Ne kadar güzeldi söylediği aslında, o ana kadar yüzmeyi bir masraf kalemi olarak görürken, Ekin´imin geleceği için yatırım olarak görmeme yardımcı olmuştu.

Şimdi tüm bunların Palandöken gezisi ile ne ilgisi var diyebilirsiniz 😊 Haksız da sayılmazsınız, yazının sonunda daha anlaşılır olacağını ümit ediyorum 😊
Nerelerde yenir, nereler gezilir detaylarını fazla bulamayacaksınız bu yazıda, baştan uyarayım 😊 Zaten google´da arayıp rahatça bulabileceğiniz içerikler bunlar, en azından aklımda olanlar ve deneyimlediklerimiz hakkında hızlıca yazarak başlayayım, Koç Cağ Kebap Restoranı ve Erzurum Evleri yemek için kesin gidilecek yerler arasında… Cağ kebabı beni biraz aşan bir lezzet yağlı olmasından ötürü, ama denemeden de olmazdı, Berkay bayılarak yerken Ekin bir lokma bile yiyemedi yoğun karabiber tadından ötürü. Ayran aşı çorbası, lor dolması, ekşili yaprak sarma, kavurma çullama gibi birbirinden farklı ev yemeği lezzetlerini birarada sunan Erzurum Evleri´ni, bizi Riga´da gittiğimiz Rozengrals Restaurant´a ışınladığı için daha ayrı sevdik.

Gezilecek yerler arasında da temelde Erzurum Evleri´nin hemen yakınında bulunan Erzurum Kalesi ve Çifte Minerali Medrese ile Koç Cağ Kebapçı´sının hemen çaprazında yer alan Erzurum Kongre Binası´nı sayabilirim. Seyahatimizin temel amacı kaymak olduğu için çok fazla kültür gezisi yapamadık ama Ata´mıza saygımız, sevgimiz ve minnetimizden ötürü elbette Erzurum Kongre Binası´nın önünde oğlumuz ile birlikte fotoğraf çekilerek anı köşemize yenisini ekledik.

Görülecek yerler arasında sayılmasa da işinize yarayacak bir bilgi olması niyetiyle bir yer daha ekliyorum buraya 😊 Palandöken Nüfus Müdürlüğü güzel bir bina, yakın zamanda bu yenilenmiş binaya taşınmışlar, olur da siz de pistlerde kimlik kaybedecek olursanız, aman aklınızda olsun, uçağa kimliksiz binebilirim nolcak ki demeyin, yol yakınken bir an evvel kimlik başvurunuzu yapmak için randevunuzu alın. Başvuru ücretleri de kesinlikle özel bankalardan alınmıyor, Nüfus Müdürlüğü´ne gitmeden önce mutlaka Ziraaat Bankası veya Halk Bankası gibi bankalardan ödemeyi halledip makbuzunuzu alın, bir de aman ha boşuna gişeden numara alıp sıraya da girmekle vakit kaybetmeyin, direkt ATM´den halledilebiliyor 😊 Berkay bu işlerin koşturmacasındayken Nüfus Müdürlüğü´nde bizlere yardımcı olan sevecen ablamızın da yeri ayrıdır bizde, başka bir memur olsa belki de gidin tekrar randevu alın diyebilir ve Erzurum´da mahsur kalabilirdik bir sonraki randevu için en az 15 gün beklememiz gerekeceğinden… Mahsur mu kalırdık yoksa kayak cennetinde kalacağımız için tatlı bir serüvene mi dönüşürdü hikaye emin de olamadım, ama işimiz gücümüz var kendine gel Işıl, eve dönülmesi şart😊 Neyseki yardımsever görevli memur sayesinde operasyon başarıyla tamamlandı.
Artık pistler ile ilgili hikayeye dönme zamanı geldi…

Palandöken öncelikle Erzurum´un tam kalbinde, havaalanından ise sadece 25-30 dakika mesafe uzaklıkta konumlanan bir kayak merkezi. Uçaktan inip bagajlarınızı topladığınız gibi taksiye atlamanız durumunda aslında 1-2 saat içerisinde kendinizi pistlerde bulmanız mümkün😊 Bütçenize uygun farklı farklı oteller var, hatta şehirde kalıp her gün gelip gitmek de mümkün, daha hesaplı da olabilir, ama gün içerisinde kalınan otelin piste yakın olmasının verdiği rahatlık da apayrı, en azından arada odaya gidip ıslananları kurutmak için mola vermek bile o an büyük oranda konfor ve rahatlık demek…

Ekim ayıydı sanırım bizim bu planı yaptığımızda, o zaman öğrenmiştik ki Ekin´in anaokulu da Ocak ayındaki sömestr tatilinde 2 hafta kapalı olacaktı. Ekin´i tanıyanlar bilir, 2,5 yaşından beri Osman dayısının kucağında hoplayarak zıplayarak izlemeye başladığı kayakla atlama, Ekin için sonradan bir tutkuya dönüştü. Evde minderlerden yapılan atlama kulelerinden, ayağına takmak üzere ahşap, oyuncak, gazete, çıta gibi birbirinden farklı malzemelerden yapılan kayak malzemelerine kadar farklı görüntülere tanık olduğumuz güzel bir dönem… Kayakla atlama milli sporcumuz Fatih Arda İpçioğlu´nun dünya çapındaki yarışlarda ilk giydiği formayı bize göndermesi…Ekin´in o yaşta farklı ülkelerden kayakla atlamacıların isimlerini ezbere bilmesi, biz daha yazıyı okumadan, kasklarından kim olduklarını anlayıp isimlerini doğru olarak telaffuz etmesi… Bu kadar tutkuyla izlenen bir spora dair de bir program yapamayışımız malum pandemiden ötürü… Ama işte o an, o fırsat gelmişti… Sömestr tatilinin ilk haftasını kayak tatili yapmak üzere kollar sıvanmıştı… Hem bu tarihte kesin kar olur diye düşündüğümüzden hem kayakla atlama milli sporcularımızın memleketi olmasından hem de kayakla atlama kulesi olan nadide şehrimiz olmasından ötürü rota elbette Erzurum olarak belirlenmişti…





Kuzunun artık hayalleri gerçek olacaktı, kaymayı gerçek koşullarda öğrenecekti 😊
2023 yılı malesef kar açısından çok bereketli başlamadı pek çok kayak turizmi yapan belde iptallerle kötü etkilendi, Palandöken´in en büyük avantajı olan suni kar teknolojisi sayesinde tatilimizi iptal etmeden planımıza olduğu gibi devam ettik…
İlk vardığımız gün bir ders aldı Ekin otelin kayak hocalarından, ayağına taktığı gibi kaydı diyebilirim, evdeki iptidai koşullarda yaptıkları ve izledikleri sanırım bedenine işlemişti bile 😊

Ertesi gün 2. dersini Ejder Zirvesi´nden inerek yaptı yine hocası ile beraber. O dersin ardından da tüm tatil boyunca Ekin en önde tam gaz atom karınca misali biz de peşinden giderken bulduk kendimizi 😊 Snowboard yapmayı seven biri olarak, kayma keyfini oğlum ile beraber yaşadığım için bu keyif kat be kat arttı doğal olarak… İşte o anlardan birinde geldi aklıma yazının başında anlattığım hikaye… Evet yaptığımız masraflıydı ama oğlumuza yatırımdı, oğlumuzun anılarında zenginlikti…Ve kesinlikle değerdi 😊

Hele şimdi anlatacağım kısım hepsine değerdi…Kayakla atlamacı milli sporcumuz İrfan Çintimar ile ilk buluşma anımız, Ekin´in sanki yıllardır tanıyormuş gibi İrfan abisinin boynuna sarılması, İrfan abisi ile beraber kaydıkları anlar, onun sözlerini nasıl dinleyişi, takip edişi… Tüm bunlar inanılmaz keyifliydi Ekin için, bu keyifli anları yaşattığı için de İrfan abimize bir kez daha sonsuz teşekkürler… Bir arkadaşımın dediği gibi; Ekin kahramanıyla tanıştı, kahramanıyla hayran olduğu sporu yaptı…. Bundan daha güzel ne olabilirdi, bu ana paha biçilebilir miydi?


Kazasız belasız çok keyifli geçen bir kayak tatilinin ardından çok güzel anılar kaldı bize, fotoğraflar da ölümsüzleştirdi o anları 😊 Seneye Erzurum yine görüşürüz ama bu sefer umarım iklim normallerinde doğal karlı olarak elbette 😊

Bu yazı vesilesiyle de bir ricam olacak, kayakla atlama milli sporcularımızı izleyin, izletin, o kadar çok fedakarlık, o kadar çok özveri var ki arkasında o yapılan tüm antrenmanların, diyetlerin, çabaların, eforların…Fatih Arda İpçioğlu, İrfan Çintimar ve Muhammed Ali Bedir… Çok zorlu bir branşta çok zorlu koşullarda ülkemizi temsil ettiğiniz için sizinle gurur duyuyoruz 😊 #uçantürk #kayaklaatlama (Ekin´in meşhur olduğu video da anı olarak kalsın burada 🙂 https://www.youtube.com/watch?v=-CxlwcJZPoA)


