‘Karmakarışık’ klasörüme bir ekleme yapma zamanı geldi sanırım, blogumun konseptine aykırı da olsa biraz da ilişkiler ve arkadaşlıklar üzerine yazmayı deneyelim, belki bu yazılardan bir tanesi ‘kadın’ dergilerinden birine malzeme olur bir gün…
Bazen acaba Ortaçağ´da yaşasam benim ruhuma daha uygun olur muydu diye düşünüyorum, benim gibi düşünen eminim pek çok kişi de vardır yeryüzünde… Arkadaşlıkların tamamiyle yüzeysel olduğu, bir sorun olduğunda o sorunu çözmek yerine, günümüzün klişe lafı ‘akışına bırakmak’ ile olayın ‘akışa bırakılması’, ve eğer Ortaçağ kafasındaysan da neden arkadaşlığınızın bozulduğunu anlamaya çalışma dürtüsü ile olayın üstüne gitme ve Ortaçağ kafasında olmayan karşı tarafın arkadaşlığa değer vermemesi ve ardından şikayet edilmek üzere tehditlerle sonuçlanan arkadaşlıklar, erkek – kadın ilişkilerinde ‘ben ilgi gösteren birisi değilim, hiç de öyle olmadım’ bahanesine sığınarak karşı tarafı azla yetinmeye ikna etmeye çalışanlar, günümüz ilişkileri ve arkadaşlıkları işte bu safhada… Gerçekten ‘gerçek’ dostlukları ve sokakta elele dolaşan sevgilileri bazen kıskanmıyor değilim, umarım her anlarının kıymetini bilerek yaşıyorlardır…Çünkü her birimizin hayatı pamuk ipliğine bağlı. Geçen yıl sağlıklı olduğunu bildiğim iki kişiden birinin yatalak durumda olduğunu ve midesinden beslendiğini, diğerinin de kansere yakalandığını bugün öğrendiğimde bir kez daha hayatın ne kadar kısa ve değerli olduğunu anladım. Bunlar bir yandan olurken bir yandan da insanlar ne arkadaşlıklarının değerini biliyorlar, kazanmak, arkadaşlığı ve ilişkiyi kurtarmak yerine kaybetmeyi tercih edebiliyorlar. Ya ben ve ben gibiler, yanlış kafadayız, arkadaşlıklara ve ilişkilere gereğinden çok değer veriyoruz, ya da arkadaşlıklar ve ilişkiler bir ömre sahip ve zamanlarını doldurunca bitmeye mahkumlar, ya da bizler ortaçağ´da kalmışız ve günümüze ayak uyduramıyoruz, bu nedenle de sürekli kırılmaya mahkumuz…
İnsan ilişkileri konusunda bir anlamda çok iyi olmayı başaran ancak ilişkiler ve arkadaşlıklar konusunda da çoğunlukla yanılan bir kişi olarak, herkese yaşadıkları anın değerini bilen, bir pürüz olduğunda kaybetmek için değil de kazanmak için çaba sarfeden, ‘ben zaten ilgi gösteren biri hiç olmadım’ demeyen dostlar ve sevgililer diliyorum.