Yemek pişireceksiniz, hatta ıspanak yemeği hazırlamaya karar verdiniz, markete gidip manav kısmından taze ıspanak mı alırsınız yoksa dondurulmuş gıdaların olduğu reyondan dondurulmuş ıspanak mı? Çözünebilir kahve ile taze öğütülmüş çekirdekten hazırlanan kahve arasındaki farkı da buna benzetebiliriz aslında az sonra anlatacaklarımdan yola çıkarak…
Filtre kahve ile espresso arasında fark olduğu gibi çözünebilir kahve ile taze öğütülmüş çekirdekten hazırlanan kahve arasında da fark var… Kendi adıma konuşacak olursam açıkçası ben de zamanında aradaki farkı bilmezdim, eninde sonunda kahve der geçer ve içerdim ama artık daha bilinçli tüketmeye başlayınca, aradaki farkları öğrenmeye başlayınca yöneldiğin ürünler de değişkenlik göstermeye başlıyor. Her gün yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz bu ömrümüzde, ben de bilgilerimi paylaşayım istedim bu yazı vesilesiyle izninizle… Eğer aradaki farkı biliyorum, ‘peaaah’ diyenler var ise, bu yazı sizin için çok sıkıcı gelebilir, ama bilmeyenler var ise aranızda, az da olsa aydınlatıcı olur umarım yazdıklarım 🙂
Tüm hikaye aslında şöyle başlıyor. Kırmızı meyveleri olan bir kahve ağacı…Vişneye benzer kırmızı meyvelerinin her birinin içinde de bir çift çekirdek… Kırmızı meyveler önce toplanıyor, kurutuluyor ve bazı
işlemlerden geçiriliyor, yeşil çekirdekler kavruluyor, kavrulduktan sonra da bildiğiniz kahve
çekirdekleri karşınızda… Toplanma, işlenme ve kavrulma prosesleri en önemli bölümler aslında, yani ayrı bir yazı konusu, bu sefer çok detayına girmeden bugünkü yazımızın konusuna devam edeceğim.
Çözünebilir kahvede de taze çekirdekten hazırlanan kahvede de aslında başlangıç noktası aynı. İkisinin de temelini kahve çekirdeği oluşturuyor. En çok bilinen 50 çeşit içerisinde kahve endüstrisine hükmeden iki tür var: Arabica ve Robusta. Arabica kahve çekirdekleri meyvemsi tatların alınması mümkün, ekilmesi daha zor, ürün toplama süreci daha zahmetli, ve bundan ötürü de biraz daha pahalı. Robusta kahve çekirdekleri ise daha sert tatlara sahip, ürün toplama süreci daha kolay, hastalıklara ve böceklenmelere karşı daha dayanıklı, fiyat olarak da daha ucuz. Cazip fiyatı sebebiyle de çözünebilir kahvelerin üretiminde çoğunlukla robusta kahve çekirdekleri kullanılmakta.
Demleme yöntemleri kullanılarak hazırlanacak olan kahve çekirdekleri kavrulduktan sonra paketlenirken, çözünebilir kahve olacak çekirdekler önce demleniyor, ardından ya dondurarak kurutma ya da püskürtmeli kurutma yöntemi ile suyundan arındırılıyor ve sıcak suyun içine eklenerek yeniden kullanılmak üzere toz haline getiriliyor. Çözünebilir kahvenin avantajları, hazırlama süresinin kısa olması, nispeten daha az miktarı ile kahvenin yapılabilmesi ve raf ömrünün uzun olması. Ancak taze kavrulmuş çekirdeklerin aroması, ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye ve hatta çiftlikten çiftliğe farklılık gösterirken çözünebilir kahvelerde tadın sadece markadan markaya değişiklik gösteriyor olması da bir dezavantaj. Bu noktada da seçim biraz bizlere kalıyor…
Tecrübeli bir baristanın elinden taze öğütülmüş çekirdek ile hazırlanan kahve, elbette en lezzetlisi. Ama bu evde de aynı lezzeti yakalayamazsınız demek değil… Taze kavrulmuş kahve çekirdeği, bir el değirmeni ve demleme yöntemi ekipmanı ile sonuçtan memnun kalacağınızdan emin olabilirsiniz. Burada da eğer ben uğraşmak istemiyorum, makine yapıversin derseniz, filtre kahve makinesi, eğer vaktim var manuel yapmak isterim, hatta her gittiğim yere de götürmek isterim derseniz de, aeropress size ilaç gibi gelecektir. İşte böyle, sizi detaylara çok boğmadan aradaki farkı aktarmaya çalıştım, bu farkındalıkla içeceğiniz lezzetli kahvelerle dolu güzel günler diliyorum hepinize 🙂